Delâilü'l-Hayrât-Hatim


عَنْ شَدَّادِ بْنِ أَوْسٍ (رَضِيَ الله عَنْهُ) عَنِ النَّبِيِّ ( صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ)  قَالَ:


اَلْكَيِّسُ مَنْ  دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ
وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللهِ.

Şeddâd ibn Evs (radıyallahü anh) hazretlerinin naklettiği bir hadis-i şerifte, Kainatın Medar-ı İftiharı Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:

Akıllı kimse, sürekli kendi nefsini sorgulayan
ve durmadan ölüm ötesi hayat için çabalayandır.
Nefsini hevâsının peşinde koşturan
ve buna rağmen Allah Teâlâ’dan beklentileri olan kimseye gelince o zavallının tekidir.

        (Tirmizi, Kıyame, 25; İbn Mace, Zühd, 21; Müsned, 4/124)   (3)

Allah Resulü(s.a.v.) buyuruyor:

• “Kim altından kalkamayacağı güç bir işle karşı karşıya gelirse, üzerime çok çok salavatı şerife getirsin.Çünkü Allahü Teala, üzerime getirilen salavat-ı şerife sebebi ile onun sıkıntılarını, kederlerini giderir, rızkını çoğaltır, Allah’ın yardımı ile muradına nail olur.”


• “Kıyamet gününde, katımda insanların en değerlisi, bana en çok salatü selam getirenlerdir.”

• “Cuma günü kim bana seksen kere salat getirirse seksen yıllık günahı bağışlanır.Kim de günde beş yüz defa bana salavat getirirse asla kimseye muhtaç olmaz.”






Delâilü'l-Hayrât-Pazartesi-2




SALAVAT-I FATİH
(120.000 SALAVAT GÜCÜNDE)

اَللَّهُمَّ صَلِّوَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلَى سَيِّدِناَمُحَمَّدِنِ  الْفاَتِحِ لِماَ أُغْلِقَ وَالْخاَتِمِ لِماَ سَبَقَ وَالنَّاصِرِ الْحَقِّ بالْحَقِّ وَالْهَادِى إِلىَ صِرَاطِكَ الْمُسْتَقِيمِ
Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina muhammedinil fatihı lima uğlika vel hatimi li ma sebeka ven nasırıl hakkı bil hakkı vel hadi ila sıratıkel müstekıymi sallellahü aleyhi ve ala alihi ve ashabihi hakka kadrihi ve mikdarihil aziym*

Manası:
Allahım! Kapalılıkları açan,geçmişe son veren,hakka hakikatla destek olan, mahlukatı senin doğru yoluna ileten Efendimiz Muhammed’e, O’nun aline ve ashabına O’nun yüce kadrü kıymetince salat eyle, selam eyle ve O’nu mübarek kıl.

Faziletive sırları:
Yüzyirmi bin salavat-ı şerife gücünde olduğu mana aleminde Peygamberimiz(s.a.v.) tarafından bildirilmiştir.
Eski zamanda Kutbül Aktab Ahmed Ticani hazretleri yakaza halinde bu salavatın faziletini Hazreti Resulüllah’a sorar. Cevaben:

“Bir kimse salavat-ı fatihi bir defa okursa zamanın başından salavat getirenin okuduğu zamana kadar ins ü cinin ve meleklerin getirdiği salavata denk sevap kazanır.Günahları da bağışlanır.” buyurmuşlardır.


Tembellik:
Allahumme salli ala Muhammedin ve ala Ali Muhammedin kullema zekerehuzzakirine Ve kullema seha anhul gafiline Ve ala Ali Muhammedin Ve barik ve sellim. Sabah namazindan sonra 100 kere.

Uyku azaltmak icin:
"Allahümme sahhir aynî ve nevvir kalbî, idfa' annî kesiretünnevmî ve gilzatül gafleh"



Cuma'dan sonra 100 kere subhanallahi ve bi hamdihi subhanallahil azim ve bi hamdihi estagfirullah.


Ilahi lestu lil firdevsi ehlen
Vela akva ala naril cahim
Fehebli tevbeten vagfir zunubi
Fe inneke gafiruzzenbil azim
Cuma gunu 5 kere 

Delâilü'l-Hayrât-Pazar




YETMİŞ BİN MELEK SABAH SEVAP YAZAR
Cezallahü anna muhammeden ma hüve ehlüh*

Manası:
Allah Teala Muhammed’i bizim adımıza mükafatlandırsın ki, O zaten buna ehildir.
Fazileti:
Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kim bu salavatı bir defa okursa yetmiş bin yazıcı melek bin sabah sevabını yazmaktan yorulurlar.”

Delâilü'l-Hayrât-Cumartesi





YETMİŞ BİN SALAVAT-I ŞERİFE
OKUMA GÜCÜNDE SALAVAT


Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina muhammedin ve ala alihi adede kemalillahi ve kema yeliku bi kemalih*

Manası:
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve aline nezdindeki kemalat adedince ve O’nun kemalatına yakışır bir tarzda salat ve selam eyle.

YETMİŞ BİN SALAVAT-I ŞERİFE
OKUMA GÜCÜNDE DİĞER
BİR SALAVAT


Allahümme salli ala efdali ıbadike min halkıke ve safvetike min enbiyaikez zatil mükemmeleh* Ver rahmetil mürseletil müfaddaleh*Seyyidina ve nebiyyina muhammedin ve ala alihi ve varisihi ve hızbihi ecmeıyn* Mil’es semavati ve mil’el eradıyn* Küllema zekerakez zakirun* Ve küllema ğafele an zikrihil ğafilun*

Manası:
Allah’ım! Kullarının en faziletlisi ve peygamberlerin seçkini, mükemmel şahsiyete sahip, tercih edilip gönderilmiş Rahmet Peygamberi Efendimiz ve Peygamberimiz Muhammed’e, O’nun aline, ve ashabına, varislerine, ve topyekün taraftarlarına Seni zikredenler zikrettikleri ve Sen’den gafil olanlar gaflet ettikleri sürece, yerler ve gökler dolusu salat eyle.
Fazileti:
Bu salavat-ı şerifeyi bir defa okumak yetmiş bin defa salavat okuma gücünde mana ve ehemmiyeti çok yüce bir salavat-ı şerifedir.

Delâilü'l-Hayrât-Cuma




OTUZ BİN SALAVAT-I ŞERİFE
GÜCÜNDE BİR SALAVAT
(SALAVAT-I MELEVAN)


Bismillahirrahmanirrahiym* Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi külle mahtelefel melevan* Ve teakabel asaran* Ve kerraral cedidan* Vestakbelel ferkadan* Ve belliğ ruhahu ve ervaha ehli beytihi minnet tehıyyete ves selam* Verham ve barik ve sellim aleyhi kesiran kesiran ila yevmil haşri vel karar*

Manası:
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve O’nun aline, gece ve gündüzün devamı, sabah ve akşamın birbirini takibi, gece ve gündüzün tekrar edip durmaları, Kutup Yıldızlarının karşılaşmaları süresince salat eyle. O’nun ve ehl-i beytinin ruhlarına bizlerden selam ve esenlikler ulaştır. O’na merhamet eyle. O’nu mübarek kıl ve O’na haşr ve karar gününe kadar bol bol selam eyle.
Fazileti:
Hazreti Peygamber’in feyz ve ruhaniyetinden istifade etmek için bu mübarek salavat-ı şerife iştiyakla okunmalıdır.Emeği az,derecesi çok yücedir.

Delâilü'l-Hayrât-Persembe



ON BİR BİN SALAVAT-I ŞERİFE
KUVVETİNDE SALAVAT


Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi salaten ente leha ehlün ve hüve leha ehlün*

Manası:
Allah’ım Efendimiz Muhammed’e ve O’nun aline hem Sana, hem de O’na yaraşır tarzda salat eyle.

ONDÖRT BİN SALAVAT-I ŞERİFE
GÜCÜNDE BİR SALAVAT


Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi adede kemalillahi ve kema yeliku bi kemalih*

Manası:
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve aline Senin nezdindeki kemalat adedince ve O’ndaki kemalata yaraşacak tarzda salat eyle.
Sırları: Şeytan çok ibadetlere el uzatır, lakin salavatı şerifeye el uzatamaz. Çünkü Ruhaniyet-i Peygamberi, salavat-ı şerife getirilen yerde bulunur.

Delâilü'l-Hayrât-Carsamba



Ezhar adli kitapta Ebu Said-i Hudri (ra)' den rivayetle: Peygamber Efendimiz(sas)buyurdular ki; "Her fakir kimse sadaka verenlerin sevabi kadar sevab almak isterse bu vechile salavat versin."Hisni Hasin Kitabinda Ebu Yali Musuli(ra)'den rivayet olunmustur.Peygamber Efendimiz (sas) buyurdular ki; "Bir kimse malinin çok olmasini istiyorsa,bu suretle salavat okusun."

Allâhümme Salli alâ Seyyidina Muhammedin  abdike ve resûlike ve salli alel mü'minîne vel mü'minâti vel müslimîne vel müslimât.


Ayet ve hadîs-i şeriflerde bildirildiği üzere salavât-ı şerîfe getirmenin pek çok faydaları vardır.

Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Salavât, Ahzâb Suresi 56. ayette belirtildiği üzere Cenâb-ı Hakk’ın buyruğuna itâattir.
Salavât, günahların affedilmesine vesîledir.
Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e yakın olmanın en güzel ve en kolay yolu ona salavât getirmektir.
Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, kendisine salât okuyana mukâbelede bulunur.
Her salât getirenin ismi, Peygamber - Sallallâhu Aleyhi Ve Sellem - Efendimiz’e arz edilir.

Salât-ü selâm okuyan kimse, Allah ve Rasûlü’nün muhabbetini diğer muhabbetlere tercih etmiş olduğu için, O’nun ahlâkıyla ahlaklanmada seviye alır, kötü ahlaktan kurtulur, fazîlete erer.
Allah Teâlâ’nın rahmetinin üzerimize inmesine vesîledir.
Salavât unutulan sözün hatırlanmasına sebep olur.
Salavât duâların kabûlüne vesîledir.
Yine salavât kıyametin o zor gününde arşın gölgesinde gölgelenmeye vesîledir.
Nitekim hadis-i şerifte şöyle buyurulur:

“Kıyamet gününde üç kişi Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenir.”

Üzüntülü kişinin sıkıntısını teselli eden kişi.
Benim sünnetimi ihyâ eden kimse.
Benim üzerime çok çok salavât getiren kimse.
Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammed !
Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Nebiyyina Muhammed !
Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Rasulina Muhammed !
Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Rasulallah!.
Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Habiballah!.
Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Emine Vahyillah

Delâilü'l-Hayrât-Sali




SALAVAT-I KÜNHİYYE

Bismillahirrahmanirrahiym* Allahümme salli alez zatil künhi* Kıbleti vucuhi tecelliyatil künhi aynil künhi fil künhi* Elcamiı li hakaıkı kemali künhil künhi* Elkaimi bil künhi fil künhi* Salaten la ğayete li künhiha dunel künhi ve ala alihi ve selleme kema yenbeğıy minel künhi lil künhi* Allahümme es’elüke bi nuril envarillezi hüve aynüke la ğayruke en türiyeni veche nebiyyike seyyidina muhammedin sallellahü teala aleyhi ve sellem* Kema hüve ındeke amin*

Sırları:
Gümüşhanevi Hazretleri buyuruyor ki:
“Bu salavata devam edenler,Fahr-i Alem Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizi rüyada görmek şerefine nail olurlar.(M.Ahzab)

Delâilü'l-Hayrât-Pazartesi-1



BÜTÜN PEYGAMBERLER ŞEFAATÇİ OLACAKTIR

Hazreti Peygamber (s.a.v.) bu salavat-ı şerifeyi Hazreti Aişe (r.anha) validemize emir buyurmuşlardır:

Allahümme salli ala muhammedin ve ademe ve nuhin ve ibrahime ve musa ve ıysa ve ma beynehüm minen nebiyyine vel mürseliyn* Salavatüllahi ve selamühü aleyhim ecmaiyn.



Sevgili Dostlar,
Başta güzel ülkemizin güzel insanları olmak üzere
bütün ümmet-i Muhammed’in (aleyhissalatü vesselam)
her türlü musibetten kurtulup selamete çıkması
ve maddî manevî sıkıntılardan sıyrılıp inşiraha kavuşması
niyetiyle son günlerde aşağıdaki duayı okuyoruz.
Tek başına ya da ikili üçlü gruplar halinde 33 defa okuduğumuz
bu duamıza bütün gönül dostlarımızın da iştiraklerini bekliyoruz.
Hürmetlerimizle…

***
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
حَسْبُنَا اللّٰهُ لِدِينِنَا، حَسْبُنَا اللّٰهُ لِدُنْيَانَا،
حَسْبُنَا اللّٰهُ الْكَرِيمُ لِمَا أَهَمَّنَا، حَسْبُنَا اللّٰهُ الْقَوِيُّ لِمَنْ بَغَى عَلَيْنَا،
حَسْبُنَا اللّٰهُ الشَّديِدُ لِمَنْ كَادَنَا بِالسُّوءِ، حَسْبُنَا اللّٰهُ الْحَليِمُ عِنْدَ السَّامِ،
حَسْبُنَا اللّٰهُ الرَّؤُفُ عِنْدَ الْمَسْأَلَةِ فيِ الْجَدَثِ، حَسْبُنَا اللّٰهُ الرَّحيِمُ عِنْدَ الْبَعْثِ وَ الْحَشْرِ، حَسْبُنَا اللّٰهُ اللَّطِيفُ عِنْدَ الْحِسَابِ وَ الْمِيزَانِ، حَسْبُنَا اللّٰهُ الْمُهَيْمِنُ عِنْدَ الصِّراَطِ،
حَسْبِيَ اللّٰهُ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ ( kere7)

Daha net okumak icin asagidaki linke gidiniz...


Salavatlar & Delail in Nur

*


*Amr İbnu Rabi'a radiyallahu anh anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bana salâvat okuyan bir mü'min yoktur ki ona melekler rahmet duasi etmemiş olsun. Bu, bana salâvat okuduğu müddetçe devam eder. Öyleyse kul bunu, ister az ister çok yapsın!" *“Kim bana bir kere salât ederse; Allah Teala ona on salât eder, on günahını siler, on kat derecesini artırır.” (Es-siracü’l-Münir, Beyhakî) *
Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandıkları Dua

يا رب لك الحمد كما ينبغى لجلال وجهك ولعظيم سلطانك
“Ya Rab, lekel hamdu kemâ yenbağî li celâli vechike ve li azîmi sultânike” 'Ey Rabbim! Senin zâtının celaline ve senin hâkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun'

HZ.PEYGAMBER'E SALÂT ve SELÂM GETİRMENİN MAHİYETİ VE ÖNEMİ
Prof. Dr. İbrahim Bayraktar


1-SALÂT VE SELÂM'IN MAHİYETİ:
Hz. Peygamber (Aleyhi's-Salâtu ve's-Selâm) ve diğer peygamberlere (Aleyhimu's-Selâm) salât ve selâm getirmek, onlara gösterilen bağlılığın, sevgi ve saygının bir tezahürüdür. O aynı zamanda her yerde ve her zaman kolayca yapılabilecek bir ibadettir. Emrettiği şeyler içinde, Cenâb-ı Hakk'ın yegâne yaptığı şey yine salât ve selâm getirmektir. Nitekim bir âyet-i kerimede Cenâb-ı Hak "şüphesiz Allâh ve Melekleri Peygamber'e çok salât ederler..."(l) buyurmaktadır.
Günlük hayatımızda ve bilhassa namazın içinde, dualarımız arasında, topluca ve tek başına yapılabilecek bu ibadetin mahiyetini, kimlere getirilebileceğini, hükmü ve önemini bu yazımızda kısaca açıklamak istiyoruz.
Salât kelimesi lugatte, duâ, namaz, rahmet mânâlarına geldiği gibi, kendisinden türetilen bazı fiillerinde bereket mânâsı da vardır (2). Kaynaklarda birbirine yakın ve müşterek mânâları ifâde eden kelime, yerine göre bu mânâlardan birinde kullanılmıştır. Bu sebeple mevzumuzla ilgili el-Ahzâb sûresinin 56. âyetine İbn Abbas, "Şüphesiz Allah ve Melekleri Peygamberi bereketle kuşatırlar.." mânâsını vermiştir. el-Müberred de (ö. 285/ 898), Salât kelimesinin aslında "rahmet, duâ etmek" mânâsına geldiğini, Allah tarafından yapıldığında "rahmet", melekler tarafından yapıldığında "Allah'ın rahmetini istemek" demek olduğunu beyân eder (3). Nitekim melekler bir şahsa salât getirirken "Allah'ım onu bağışla, ona merhamet et" derler.
Kuşeyrî de bu hususta, "Allah'ın insanlara salâtı, onlara rahmet etmesi, Peygamberlere salâtı ise onlara şeref vermesi ve ziyâde ikram etmesidir" der. Ayrıca Allah'ın Peygamber'e (as) salâtı onu meleklerin yanında övmesi; meleklerin ona salâtı ise ona duâ etmeleridir, diye de Ebu'l-Aliye tarafından söylenmiştir (4).
Elhasıl "salât", Allah'tan olunca rahmet, meleklerden olunca mağfiret-i İlâhîyi istemeleri, mü'minlerden getirilince de hayırla duâ etmek mânâlarına gelmektedir (5).
Selâm kelimesi de müşterek sayılan bir çok mânâya konmuştur. Daha önce zikredilen el-Ahzâb suresinin 56. âyetinde Hz. Peygamber (sa)'e salât gibi çok selâm etmemiz de istenmektedir. Bu sebeple bunun ihtiva ettiği mânâların üzerinde de biraz duralım. Selâm, lügatlerde, Allah'ın ismi olarak kullanıldığı gibi, selâmlaşmak, kusurlardan beri olmak, emniyet ve sulh mânâlarına da gelir (6). Bu kelimeye verilen mânâlar üç çeşite ayrılabilir: a) Mastar bir kelime olarak "es-Selâmu Aleyküm" demek, selâmet emniyet, senin içindir (veya sizin içindir), seninle beraberdir, demektir. b) Selâm Allah'ın ismi olarak, Allah seni korumayı, gözetmeyi üzerine almıştır, kefildir, demektir, c) İtaat ve barış demektir (7). Kelimelerin lüğat mânâlarını izah ettikten sonra bunların Peygamber'lere getirilmesinin maksadı üzerinde de biraz duralım.
Salât ve selâm getirmekten maksat, Hz. Peygamber (sa)'e tazimdir. Dünyâda O'na yapılacak tazim, O'nun hatırasını yüceltmek, Dîn'ini yaymak ve sürekliliğini temine çalışmaktır. Ahirette ise sevabının çoğalması, ümmetine şefaatçi kılınması, el-Makâmu'1-Mahmûd'a (Livau'l-Hamd altında kurulan şafaatı kübrâ makamına) yükselmesiyle elde edeceği faziletinin devamına duâ etmektir (8).
Diğer taraftan İbnu'l-Arabî der ki: "Hz. Peygamber (as)'e yapılan salâtın faydası, onu yapana döner. Zira salât getirmek okuyanın samimi itikadını ve niyyetini, Peygamber (sa)'e sevgisini, taata devam etmesi ve hürmetini gösterir" (9).
Salavât getirme Hz. Peygamber (as)'in rûhuyla irtibat kurmayı ve O'nun nurundan istifâde etmeyi temin eder. Zirâ salavât getirene Hz. Peygamber de (as) bir misliyle salât eder (rahmet diler) (10).

2. SALÂT VE SELÂM KİMLERE GETİRİLİR:
Kendilerine Hz. Peygamber'le (as) birlikte salât ve selâm getirilen "Âl" hakkında altı görüş vardır: I) Âl, Hz. Peygamber'in (as) ikinci dedesi Hâşim'ın nesli olarak gelenlerdir. 2) Hâşim ve kardeşi Muttalib'in neslidir, diyenler vardır. Bunların arasında İmâm Şâfiî de bulunmaktadır. 3) Hz. Fâtıma, Ali, Hasan ve Hüseyin. Bir de bunların kıyamete kadar gelecek olan evlatlarıdır. 4) Hz. Peygamber'in (as) mutlak yakınlarıdır. 5) Müttaki müslümanlardır. 6) Bütün müslümanlardır. Âl kelimesinin bilhassa son üç kısımda izah edilen mânâları şu şekilde telif edilmiştir: Bu kelime ile dua yerinde bütün müslümanlar, medh, övgü yerinde müttakiler, zekât alma hususunda, kendilerine zekât alma yasak olan Hz. Peygamber'in (as) akrabaları kastedilir (17).

3. SALÂT VE SELAM NERELERDE OKUNUR VE HÜKMÜ NEDİR?
Aslında salât ve selâm getirmek farzdır. Ömründe bir kere bunu okuyan bu vazifeyi yerine getirmiş olur (18). Bir mecliste Hz. Peygamber'in (as) ismi zikredilince bir defa salât ve selâm getirmek vâcib (19), isminin tekrar edilişi sayısınca getirmek ise mustahabdır (20).
Namazda "et-Tehiyyâtu" duâsını okuduktan sonra getirmek de sünnettir. Duâlar yapılırken hangi çeşit duâ olursa olsun salât ve selâm okumak hem mustahab hem de duânın kabulüne sebebdir (21). Ayni zamanda duânın da edebidir.
Ayrıca cuma günlerinde, camiye girerken, cenaze namazını kılarken salât ve selâm okumak yine mustahabdır (22). Bu arada şunu zikredelim ki, Hanefî'ler, "Salli, Bârik" salâvatlarını "et-Tehiyyâtu" duâsından sonra sünnet olarak, Şafiî'ler de farz telakki ederek okurlar (23).

4. SALÂT VE SELÂM LAFIZLARI VE MİKTARLARI:
Salât ve selâm kelimelerinin ifade etiği mânâları ortaya koyan değişik lâfızlar kullanıldığı gibi, değişik cümlelerle getirilen bir çok salavâtı şerifenin hadis mecmuâlarında yer aldığı dikkatimizi çekmektedir (24) Hadislerde zikredilen en kısa salavâtı şerifte "Allâhumme salli alâ Muhammed'in..." lafızlarıdır (25).
2- "Allahumme Bârik alâ Muhammed'in ve alâ Âli Muhammed..." Yani Allah'ım Muhammed'e ve Âl'ine bereketler, çokça hayırlar ve ikrâmlar eyle. "Kemâ Bârekte alâ İbrâhim'e ve alâ Âli İbrahim'e..." Yani İbrahim 'e ve Âl'ine bereketler ihsan ettiğin gibi. "İnneke Hamîdun, Mecîdun" Yani sen en yüce, hamde layıksın, azamet ve Celâl sahibisin.
Bu iki salavâtta da İbrahim Aleyhi's-Selâm'ın ve Âl'inin zikredilmesi O'nun ulû'1-Azm denen Peygamberlerden olması ve Kâbe'yi yeniden yapmasından dolayıdır. Ayrıca O'nun Kabe'yi yaparken Ümmet-i Muhammed'e yapmış olduğu duâya, benzeri bir karşılık vermek içindir (28).

5- SALÂT VE SELÂM GETİRMENİN ÖNEMİ:
Hz. Peygamber'e salât ve selâm getirmenin dînî bir vazife olduğunu daha önceleri de zikretmiştik. Nitekim Cenâb-ı Hak yukarıda zikri geçen bir âyet-i kerimede "Şüphesiz Allah (Azze ve Celle) ve melekleri Peygambere çok salât ederler. Ey iman edenler, siz de O'na salât edin, tam bir teslimiyetle de selâm verin" (29) buyurur.
Salât ve selâm getirmenin önemi hususunda birçok hadis-i şerif varid olmuştur. Burada bazılarını zikredelim: "Müezzinin ezân okuduğunu duyduğunuz zaman siz de onun gibi okuyun ve bana salât getirin.": "Kim bana bir defa salât getirirse Allah da ona on defa rahmet eder..." (30);
"Kim bana bir defa salât getirirse Allah; ona on defa salât eder, on hatası silinir, on derece yükseltilir." (31)
Peygamber'e salâvatı şerifeyi okumanın şefaata vesile olacağını (32), isminin yazıldığı her yere salât veselâm yazmanın meleklerin istiğfarına sebeb bulunacağını (33), kıyametin dehşetinden O'na çokça salât ve selâm okuyanların kurtulacağını (34) birçok hadisi şeriften öğrenmekteyiz.
İsmini duyup da Hz. Peygamber (sav)'e salât ve selâm getirmeyenin kınanmayı gerektiren kötü bir iş yaptığını (35) gerçek cimrinin bu kimsenin olduğunu (36), salât getirmeyi unutanın Cennetin yolunu da unutmuş olacağını (37), karşılaşan iki müslümanın salât ve selâm getirmeleri sebebiyle mağfirete mazhar bulunacaklarını da yine birçok hadisten (38) öğrenmekteyiz.
Ne kadar salât selâm okumanın gerektiği hususunda da bazı hadisler mevcuttur. Bir hadisde, günde yüz defa salât ve selâm getirenin nifaktan beri olacağı anlatılmaktadır (39).
Bu mevzûun sonunda şunu da zikredelim ki, bir kimse, her hangi bir kitap telif ederken veya bir yazı yazarken Peygamberimizin (sav) isminin zikredildiği her yerde O'na salât selâm getirmeli, yazı ile de yazmalıdır. Bu konuda salât-selâm'ı yazmayıp sadece rumuzla yetinmek doğru değildir. Ancak okuduğumuz metne daha önce yazılmamışsa yeniden yazmasak dahi dil ile mutlaka salavat getirmeliyiz (40). Okuyucuya hatırlatması bakımından rumuz yazmak da hiç yazmamaktan daha iyidir (41).

__________________
İlahi ente maksudi ve rizaike matlubi

Edeb ile gelen ,Lütuf ile döner





website-hit-counters.com
search engine optimization guide